Tüm hayatımı sıfırdan başlayarak yaşamam gerektiğini yeni yeni anlıyorum. Başkalarına yer açmak için gerekli bir olay. Yer açmayı da siktir et, yalnızlığı da fazlasıyla seviyorum yoksa. Ama huzur olmadan yaşamak intihara teşebbüsten başka birşey değil. Yeteri kadar ölümle dolu bir hayatta kendi intiharımı planlayacak kadar delirmek istemiyorum sadece. Bu yüzden gerekli sıfırdan denemek, sil baştan başlayabilmek.
Yeni insanlar,yeni hayatlar ve gerekirse yeni şehirlerin hayalini kurmak yerine; bir şeyler yapmak gerekiyor çoğu zaman. Ve içimdeki umutsuzlukla sarmaş dolaş olmanın verdiği acıyı yok etmek ne kadar zor olabilir ? Umudun beş para etmediği bir hayatta umutsuzluk kaç para eder ? Kurduğum hayallerin boşluğundan yakınırken ''Allah, nasip etmeyeceği şeyin hayalini kurdurmaz'' demişlerdi bana. Nede güzel demişler..
Düşünüyorum, daha ne kadar vazgeçebilirim herşeyden diye, ne kadar mutsuz olmak için çaba gösterebilirim. İnsanların acımasızlığından söz edecek olsam, yaptıklarımı dökerler önüme biliyorum.. Mazoşizmin öncülüğünü yapabilecek kadar mazoşistim amına koyayım. Öyle birşey ki bu; kendi mezuniyetini fotoğraflardan izlemek gibi..
Tek bir cümle için kağıt kalemin başına geçtiğimde bile uzun uzun yazıyorsam ve çalmıyorsa o telefon, roman bile yazabileceğimin farkına varıyorum. Yazmıyorum, kağıt kalemi cezalandırdığımı sanıyorum, hiç birşeyin cezalandığı yok. İçki, sigara ve kitaplarımdan başka kimsenin olmadığını düşünürsem aslında cezalandıracak kimsem bile yok. Kısacası genel bir yalnızlık bu, öyle şatafatlı sözlerle bile anlatılamıyor yani.
Üstüne basa basa söyleyeyim ama, ben istediğim için böyleyim, yoksa bende diğer insanlar gibi sokakta dudak dudağa ama eve gidince başkalarını düşünen tiplerden olabilirdim. Veya sarmaş dolaş gezip akşam arkadaşlarıma ''ben de bununla takıldım işte ya'' gibi yavşakça cümleler kurup egomu tatmin edebilirdim. Aslına bakarsak insanların aşağılığı yüzünden, olduğun yerde kalsan bile yüksek duruyorsun. Yani egoist deseler bile bozulmuyorum artık. Bencilliğim ve ben çok mutluyuz sevgili okuyanlar.
İkiyüzlülüğün bir sokak orospusu kadar çok olduğunu öyle iyi biliyorum ki ; yalnızlıkla gurur duymamak elimde değil. Ve artık umudun yok olduğu yerde bir umut arıyorum, yada toprağa duyduğum hasrete sövüyorum. Toprağın benden aldıklarını geri vermeyişine sövüyorum.
Herneyse üstadın da dediği gibi ''Benim sadık yarim kara topraktır.''
Bu lafın üstüne söylenecek ne kaldı ki zaten.
Şimdi hepiniz yalan sevgilerinizle tiyatroya devam edin.
Hadi Eyvallah
Yazın fazla melankolik ama bi o kadar da güzel olmuş ki bi kısmını beğendiğimi söyleyemeyeceğim.. Mesela özlem duyduğun şeyler ?!
YanıtlaSilHayat herşeye rağmen güzel gibi boktan bi sözcükte kurmıcam çünkü 19 yaşındayım (aslında 20) ve gelecekle ilgili kaygılarım var. Gelecek hiç bi zaman gelmicekmiş gibi..
Ama sen yinede o benciliiğin ve güçlü duruşunla, o modern, entel tavırların ve gülüşünle hayata inat dimdik durmalısın. Bunu yapmalısın. Başaracağınıda inanıyorum. Ayağa kalk ve yoluna devam et bakalım...
sıfırdan bambaska kişilerle dostlarının bile arasında bi ayrım yaparak başla
YanıtlaSil