İki kadın tanıdım. Biri çok sevdiğini söylerdi hep, öteki söylemezdi. Gözlerinden anlardım aşkını. İkisi de ağlardı ama, birinin yaşları üç günde dinerdi, ötekisi dindirmezdi, akar dururdu.. Akardı, ben dindirmeye utanırdım. Birinin yaşları helaldi sonuna kadar, öteki yaşların her damlası haramdı. Bir haramda, bir sevapta boğulurdum..
İki kadın tanıdım. Birine ömrümün en masum yıllarını verdim, ötekine en delikanlı çağlarımı. Biri o masumluktan eser bırakmadı, öteki kaybolan saflığı geri getirmeye uğraştı. Çok uğraştı, yapamadı. O yapamazdı, diğeri uğraşmazdı bile. Birinin çabaları vardı, diğerinin ''seviyorum''ları. Onca çaba bir seviyorumla yok olurdu..
İki kadın tanıdım. Birinin kokusu cennet gibiydi, diğerinin gözleri. Cennet de kayboldum en günahkar halimle. Cennet; birinin kokusuyla başlıyordu, ötekinin gözleriyle devam ediyordu. Sonrası dudaklar, hatırlamam hangisinin dudakları.. Hatırlamam hangi dudaktan çıktı ilk önce ''Bitti'' lafı. Hangi dudaklarla seviştim ilk, ilk hangisi üzdü hatırlamam..
İki kadın tanıdım. Birinin omzun da ağlardım diğeri için. Diğerinin elini tutardım, aklım da öteki. Ah ne güzel olurdu olabilseydiniz bir kişi. ''Hangisini daha çok sevdin'' dediklerinde; cevabım ''daha rakı varmı ?'' olurdu hep. Ahh diyorum, birisi yıktı gitti. Öteki topladı, diğeri yine yıktı. Öteki yine topladı.. Yıkıla yıkıla toparlanamaz oldum, en toplu halim bir şarkıyla yıkılırdı zaten, boşver..
İki kadın tanıdım. İkisinin de başka kollara gidişini ağlayarak izledim. Onlar gitti, ben izledim. Sadece iki kadın sevdim ömrümce, ikisini de başkalarına uğurlamak nedir bilirmisiniz ? Bilemezsiniz, ana baba sıcaklığını kaybetmek nedir bilemezsiniz.. ''Çok sevdim ulan'' deyip içmek nedir, bilirmisiniz ?
İki kadın tanıdım. Biri öykü gibi, biri roman. Biri şarap gibi, biri rakı. Biri yol arkadaşım, biri el gibi. Biri gider, biri kalır. Birine aşığım, diğerini çok sevdim..
İki kadın tanıdım.
Beni ben yapan iki kadın.
Benden beni götüren iki kadın.
Biri çok uzak, biri yakın.
İki kadın..
Not : Bu yazı tamamen hayal ürünüdür.
13 Temmuz 2012 Cuma
9 Temmuz 2012 Pazartesi
Özledim Be Kadın
Saçlarının kokusunu özledim, çok zaman oldu değmeyeli ellerim. Gözlerini özledim, o sürekli övündüğün kocaman gözlerin.. İncecik ellerin, bir o kadar zarif. Sesin; duymak için çıldırdıgım sesin.. Özlediğim çok şey var söyleyemiyorum, söylesem de dinmiyor özlemim. Özledim be kadın özledim.
Hatırla, çok değil göz yaşların damlardı avuçlarıma. Seni ağlatmanın hüznünü yaşardım. Hüznünü yaşardım o kutsal yaşları avucumda dindirmenin. Sen ağlardın, benim içim yanardı, söndüremezdin.. Sönmezdi o yağmur, o yangın sönmezdi yüreğimde. Sen sarılırdın, bir avuç ateşte ben atardım o yangına. Büyürdü o yangın, söndüremezdik.
Gülerdin en masum cümlelerime. Sen gül diye ne hallere düşerdim, gülerdin.. Gözlerin gülerdi, sonra dudakların.. Sonrası boynun, sonrası güzel.. Günahın en büyüğünü yaşatırdın, sevabın en büyüğü kirpiklerin.. Kirpiklerin şeytana uy diyor, uyuyorum. Şeytan sevaba çağırıyor, haberi yok.. Senin yüzün şeytanı affettiriyor, haberin yok..
Özledim be kadın. ''Gel'' demeni özledim. Sen gel derdin bütün mesafeler kısalırdı, bütün mesafeler ''iki dakika'', bütün mesafeler ''hemen geldim..'' Sen gel derdin, ben gelirdim. Sanki Allah Cennet'e çağırırdı, ben öyle bir umutla gelirdim. Ben gelirdim, gözlerinin içi gülerdi. Gözlerini güldürebilmekti en büyük sevabım. Gözlerin gülerdi ben kahraman olurdum.. Kahramanı olurdum tüm şehrin. Tüm şehir tanırdı beni, gözlerinin başkentinde..
Ne zaman alsam elime kağıt kalemi, her harf seni istiyor, seni arzuluyor her kelimem. Yazamıyorum kadın, kıskanıyorum kendi cümlelerimden. Cümlelerim seni istiyor, ben seni. Ben seni istemekten yoruldum be kadın. Dön demeye dilim varmaz, özledim demek gurursuzca.. Tükendi var olan tüm gururlar. Özledim be kadın özledim..
Seni son görüşüm, son öpüşüm.. Şahittir yaradan, değmedi bu dudaklara senden başkası. Senden başka sevap işlemedi bu dudaklar. Günahı sevaba dönüştüren kadın; sen gel vazgeçtim ben tüm sevaplardan.. Gel sen yeter, vazgeçtim ben o bembeyaz boynundan. Vazgeçtim kadın, tenine dokunmaktan vazgeçtim de, o kokun gitmiyor burnumdan.
Dönme ! İstemem artık ne bir dokunuş, ne bir söz. Her lafın haram, her dokunuşum zarardır artık. Beni şeytana dost eyleyen kadın; nefesini özledim, gülüşünü özledim. Özledim be kadın özledim. Allah aşkına gel, yine git. Dindir içimde ki alevi, sonra yine git. Gel, sarıl bir kere sonra yine git..
Ben seni çok özledim kadın.
Neyin varsa özledim.
Kızdığım yürüyüşün,
Şarkı söyle diye yalvardığım sesin,
Neyin varsa çok özledim.
Çok özledim be kadın.
Özledim..
Hatırla, çok değil göz yaşların damlardı avuçlarıma. Seni ağlatmanın hüznünü yaşardım. Hüznünü yaşardım o kutsal yaşları avucumda dindirmenin. Sen ağlardın, benim içim yanardı, söndüremezdin.. Sönmezdi o yağmur, o yangın sönmezdi yüreğimde. Sen sarılırdın, bir avuç ateşte ben atardım o yangına. Büyürdü o yangın, söndüremezdik.
Gülerdin en masum cümlelerime. Sen gül diye ne hallere düşerdim, gülerdin.. Gözlerin gülerdi, sonra dudakların.. Sonrası boynun, sonrası güzel.. Günahın en büyüğünü yaşatırdın, sevabın en büyüğü kirpiklerin.. Kirpiklerin şeytana uy diyor, uyuyorum. Şeytan sevaba çağırıyor, haberi yok.. Senin yüzün şeytanı affettiriyor, haberin yok..
Özledim be kadın. ''Gel'' demeni özledim. Sen gel derdin bütün mesafeler kısalırdı, bütün mesafeler ''iki dakika'', bütün mesafeler ''hemen geldim..'' Sen gel derdin, ben gelirdim. Sanki Allah Cennet'e çağırırdı, ben öyle bir umutla gelirdim. Ben gelirdim, gözlerinin içi gülerdi. Gözlerini güldürebilmekti en büyük sevabım. Gözlerin gülerdi ben kahraman olurdum.. Kahramanı olurdum tüm şehrin. Tüm şehir tanırdı beni, gözlerinin başkentinde..
Ne zaman alsam elime kağıt kalemi, her harf seni istiyor, seni arzuluyor her kelimem. Yazamıyorum kadın, kıskanıyorum kendi cümlelerimden. Cümlelerim seni istiyor, ben seni. Ben seni istemekten yoruldum be kadın. Dön demeye dilim varmaz, özledim demek gurursuzca.. Tükendi var olan tüm gururlar. Özledim be kadın özledim..
Seni son görüşüm, son öpüşüm.. Şahittir yaradan, değmedi bu dudaklara senden başkası. Senden başka sevap işlemedi bu dudaklar. Günahı sevaba dönüştüren kadın; sen gel vazgeçtim ben tüm sevaplardan.. Gel sen yeter, vazgeçtim ben o bembeyaz boynundan. Vazgeçtim kadın, tenine dokunmaktan vazgeçtim de, o kokun gitmiyor burnumdan.
Dönme ! İstemem artık ne bir dokunuş, ne bir söz. Her lafın haram, her dokunuşum zarardır artık. Beni şeytana dost eyleyen kadın; nefesini özledim, gülüşünü özledim. Özledim be kadın özledim. Allah aşkına gel, yine git. Dindir içimde ki alevi, sonra yine git. Gel, sarıl bir kere sonra yine git..
Ben seni çok özledim kadın.
Neyin varsa özledim.
Kızdığım yürüyüşün,
Şarkı söyle diye yalvardığım sesin,
Neyin varsa çok özledim.
Çok özledim be kadın.
Özledim..
4 Temmuz 2012 Çarşamba
Çocuk
Hiçbir zaman unutamayacaksın yaşadıklarını. Her eline aldığında o kadehi hala aklında o kadın, hala aklında o dost.. Asla silemeyeceksin gidenleri. Seni ağlatanları asla unutamayacaksın çocuk. İçin kanarken gülen o suratları kazıdın ya yüreğine, o kazıdığın yerin acısını hissedeceksin daima çocuk. Seni sigaraya, içkiye aşağılık bir köle yapan o insanlara kinin asla geçmeyecek. ''Hoşçakal'' kelimesini her duyduğunda gözlerin dolacak hep. Dolacak dimi çocuk ?
Dolaştığın sokaklarda; kaldırımlar bir orospu gibi kahkahalar atacak. Yüzünü göğe kaldırıp sadece bakıcaksın çocuk. Sonra eğeceksin başını, bir sigara yakıp yürüyeceksin. Gitmiyor aklından, o güzelim günler gitmiyor dimi çocuk ? Rüzgar vuracak yüzüne yalnızlığını. Sesini bile çıkaramayacaksın. ''kimsem yokmu ulan'' diye haykıracaksın. İnsanların o bakışlarına aldırmayacaksın. Sonra soracaksın kendine ''kimsem yokmu sahi ?'' diye. Kokla ellerini çocuk, kokla ! Ne kokuyor ? O sigaranın iğrenç kokusu dimi ? Hatırla, çok değil bi kaç sene önce ne kokuyordu o eller ? Her hatırladığında acır için çocuk, çok acır. Sevgilinin kokusu yakar içini, için yanarken sana ağlamak düşer. Bize sadece ağlamak düşer dimi çocuk ?
Her ''Seviyorum seni'' çaldığın da tekrar tekrar öleceksin.. Eşlik edeceksin bir yandan, bir elde sigaran. Senin yine gözlerin dolu çocuk. ''Neden ?'' diye sormaktan kendine, çıldıracak gibi olacaksın. Bir cevap bulamayacaksın çocuk. O güzelim yılları düşüneceksin, yetineceksin ister istemez. Bir şey diyeyimmi sana ? Hıçkıra hıçkıra ağladığını gizlemeyeceksin artık. ''Ne var ulan, ne var'' diyeceksin bakanlara. Dışardan sert göründüğünü çok iyi biliyorsun. Sana yakıştıramıyorlar o yaşları, sen yakıştıralı çok oldu dimi çocuk ? O uzun mezarlık yolunu yürüdüğün günden beri buna da aldırmıyorsun, biliyorum.. O yolun sonun da seni anlayan birisi var, koşa koşa gidiyorsun. Toprağa sarılmak yetmiyor dimi çocuk ? O'nun yanına gitmeyi çok düşündün, düşündün ama yapamadın dimi çocuk ?
''Özledim ulan'' diye içini dökmemek için o telefon her gece kapalı dimi çocuk ? Kapatıcaksın elbet, özlediklerin yanında olmalı. Yanındayken bile özlemelisin çocuk. Uzaklardayken değil, yanındayken özlemelisin. Boynunu koklarken, ellerin saçlarındayken. ''Yan yana dururken yüzüne hasret kalmalısın'' Ama olmuyor dimi ? Yılların alıp götürdüklerini çok özlüyorsun, sadece özlemekle kalıyorsun. Alışıyorsun be çocuk. Unutursun diyenleri siktir et sen. Alışıyorsun. Başın yukarda yine, ''Eyvallah'' diyorsun. ''Bunada Eyvallah !'' Diyeceksin çocuk. Özledim demek bir işe yaramıyor çünkü. Yaramıyor dimi çocuk ?
Konuşsana çocuk !
Susma, bir şeyler söyle.
Ben çok yoruldum çocuk.
Biraz da sen konuş.
Konuş çocuk.
Konuş..
Dolaştığın sokaklarda; kaldırımlar bir orospu gibi kahkahalar atacak. Yüzünü göğe kaldırıp sadece bakıcaksın çocuk. Sonra eğeceksin başını, bir sigara yakıp yürüyeceksin. Gitmiyor aklından, o güzelim günler gitmiyor dimi çocuk ? Rüzgar vuracak yüzüne yalnızlığını. Sesini bile çıkaramayacaksın. ''kimsem yokmu ulan'' diye haykıracaksın. İnsanların o bakışlarına aldırmayacaksın. Sonra soracaksın kendine ''kimsem yokmu sahi ?'' diye. Kokla ellerini çocuk, kokla ! Ne kokuyor ? O sigaranın iğrenç kokusu dimi ? Hatırla, çok değil bi kaç sene önce ne kokuyordu o eller ? Her hatırladığında acır için çocuk, çok acır. Sevgilinin kokusu yakar içini, için yanarken sana ağlamak düşer. Bize sadece ağlamak düşer dimi çocuk ?
Her ''Seviyorum seni'' çaldığın da tekrar tekrar öleceksin.. Eşlik edeceksin bir yandan, bir elde sigaran. Senin yine gözlerin dolu çocuk. ''Neden ?'' diye sormaktan kendine, çıldıracak gibi olacaksın. Bir cevap bulamayacaksın çocuk. O güzelim yılları düşüneceksin, yetineceksin ister istemez. Bir şey diyeyimmi sana ? Hıçkıra hıçkıra ağladığını gizlemeyeceksin artık. ''Ne var ulan, ne var'' diyeceksin bakanlara. Dışardan sert göründüğünü çok iyi biliyorsun. Sana yakıştıramıyorlar o yaşları, sen yakıştıralı çok oldu dimi çocuk ? O uzun mezarlık yolunu yürüdüğün günden beri buna da aldırmıyorsun, biliyorum.. O yolun sonun da seni anlayan birisi var, koşa koşa gidiyorsun. Toprağa sarılmak yetmiyor dimi çocuk ? O'nun yanına gitmeyi çok düşündün, düşündün ama yapamadın dimi çocuk ?
''Özledim ulan'' diye içini dökmemek için o telefon her gece kapalı dimi çocuk ? Kapatıcaksın elbet, özlediklerin yanında olmalı. Yanındayken bile özlemelisin çocuk. Uzaklardayken değil, yanındayken özlemelisin. Boynunu koklarken, ellerin saçlarındayken. ''Yan yana dururken yüzüne hasret kalmalısın'' Ama olmuyor dimi ? Yılların alıp götürdüklerini çok özlüyorsun, sadece özlemekle kalıyorsun. Alışıyorsun be çocuk. Unutursun diyenleri siktir et sen. Alışıyorsun. Başın yukarda yine, ''Eyvallah'' diyorsun. ''Bunada Eyvallah !'' Diyeceksin çocuk. Özledim demek bir işe yaramıyor çünkü. Yaramıyor dimi çocuk ?
Konuşsana çocuk !
Susma, bir şeyler söyle.
Ben çok yoruldum çocuk.
Biraz da sen konuş.
Konuş çocuk.
Konuş..
Kaydol:
Yorumlar (Atom)